DİL - EDEBİYAT-TARİH


YAZIM VE NOKTALAMA

Anlatılmak istenenin, yazı dilinde, karışıklığa yol açmadan, her okuyanın anlayacağı biçimde aktarılması için ortaya konan kurallardır. Bu kuralların başlıcaları şunlardır:

Büyük Harflerin Kullanımı

Cümleler, dizeler büyük harfle başlar.

Dün hava çok güzeldi.
Annemizden izin alıp dışarı çıktık.
Bir ılık bahar yağmuru yağar,
Alır kirleri bir bir üzerimizden.

Hitaplar, büyük harfle başlar.

Sevgili Kardeşim, hepimiz seni çok özledik.
Biricik Arkadaşım, mektubunu daha yeni aldım.
Saygıdeğer Konuklar, hepiniz toplantımıza hoş geldiniz.
Sayın Bakanım, destekleriniz için teşekkür ederiz.

Özel adlar, özel adlara bağlı unvan adları, özel addan türeyen sözcükler büyük harfle başlar.

Namık Kemal ile Ziya Paşa‘nın tartışmaları meşhurdur.
Bizim Tekir yine Fatma Nine‘nin kucağındaydı.
Şirketin davalarını Avukat Ahmet Yiğit Bey takip ediyordu.
Bu gece yine Doktor Murat nöbetçi.
Köyün en yaşlısı olan Hasan Dayı‘yı herkes severdi.

Not: Unvan sıfatları özel ada bağlanmadığı zaman küçük harfle başlar.

Annem hep avukat olmamı isterdi.
Hastanedeki doktor, iyileşeceğimi söyledi,
Yeni öğretmenimiz birazdan sınıfa girecek.
Şikâyetçiler, dilekçeyi kaymakam beye verdiler.

Not:Akrabalık ilişkilerini belirten unvan sıfatları, özel adla kullanılsa bile küçük harfle başlar.

Bu yaz, Yusuf amcamı ziyaret edeceğiz.
Emine halam bizim için yemek hazırlamış.

Kurum, kuruluş, kitap, gazete, dergi, adlarının her sözcüğü büyük harfle başlar.

Yakup Kadri, Kiralık Konak’ta bir ailenin çöküşünü anlatır.
Okuduğumuz haber dünkü Hürriyet’te yayımlanmış.
Bu teklife Maliye Bakanlığı’nın bakışı çok sıcak.
Makalem Türk Edebiyatı dergisinde yayımlanacak.
Şairin Otuz Beş Yaş şiirini hemen herkes bilir.

Kitaplarda bölüm, dergi ve gazetelerde yazı başlıklarının her sözcüğü büyük harfle başlar. Bu başlıklarda geçen “de, ve, ile, ya, ya da, ki bağlaçları ve ‘mı’ soru eki” küçük harflerle yazılır.

Ben, kitabın Edebiyatımızda Eleştiri bölümünü hazırladım.
Edebiyatımızda Batılı anlamda ilk roman Mai ve Siyah‘tır.
Stendhal, Kızıl ile Kara adlı romanın yazarıdır.
Seminerde Doğal Enerji Kaynakları ve Kullanımı ele alındı.

Kurum, kuruluş kısaltmalarını karşılayan harflerin tamamı, unvan kısaltmalarının ilk harfi büyük harfle başlar.

Bu ovada DSİ sulama çalışması yapıyor.
THK, her yıl model uçak kursları düzenliyor.
Okulumuzda Doç. Dr. Zeki Çelik bir konferans verecek.
Baro başkanlığı için Av. Ali Şahin de aday oldu.

Millet, ırk, dil, din, mezhep, boy, kavim adları büyük harfle başlar.

Avrupa’daki Türklerin sorunları ele alınacak.
Arkadaşım, İngilizceyle Rusçayı çok iyi konuşuyor.
Türkler, İslamiyet‘i kendilerine yakın buldukları için seçtiler.
Dadaloğlu, Avşar boyuna mensup bir saz şairidir. 

Kıta, ülke, şehir, ilçe, semt, mahalle, cadde, sokak, dağ, deniz, göl, ırmak, ova adları büyük harfle başlar.

Toplantıda Türkiye, Asya ülkelerine ev sahipliği yapacak.
Yarın İstanbul‘un Ümraniye ilçesinde sular kesilecekmiş.
Çocukluğum Hisarüstü Mahallesi‘nde geçti.
Artık Marmara Denizi‘nde çok az balık türü kaldı.
Turistler, Çoruh Nehri‘ne rafting yapmak için geliyor.
Bir grup dağcı, Erciyes Dağı‘na tırmanmak için yola çıktı.

Gün, ay adları bir tarihe bağlıysa büyük harfle, diğer durumlarda küçük harfle başlar.

Cumhuriyet, 29 Ekim 1923 tarihinde kuruldu.
23 Nisan Pazartesi, törende şiir okuyacağım.
Okullar her yıl eylülde açılır.
Önümüzdeki çarşamba, sizi de yemeğe bekliyoruz.

Bu cümlelerin ilk ikisinde gün ve ay adları, belli bir tarihe bağlandığı için büyük harfle başlamış; ötekilerde ise, belli bir tarihe bağlanmadığı için küçük harfle başlamıştır.

Yön adları özel adın önünde kullanılırsa büyük harfle, devamında kullanılırsa küçük harfle başlar.

Buraya daha çok, Kuzey Avrupa‘dan turistler gelir.
Avrupa’nın kuzeyinde hava genellikle kapalıdır.

Bu cümlelerin birincisinde “kuzey” sözcüğü, “Avrupa” adının sıfatı olarak kullanılmıştır ve “Kuzey Avrupa” sözü bir bölgenin adı (özel ad) olmuştur. İkincisinde ise, belli bir bölgeyi karşılama söz konusu olmadığı için “kuzey” sözcüğü küçük harfle başlatılmıştır.

Not: Yön adları; belli devletleri, ulusları, kültürleri karşıladığında büyük harfle başlar.

Divan edebiyatında Doğu kültürü ağır basar.
Türk şiiri, Batı şiirinden birçok yönden üstündür.
Birçok Batılı yazarın yapıtı dilimize çevrildi.

Ay, dünya, güneş sözcükleri astronomi terimi olarak kullanıldığında büyük harfle başlar.

Ay, Dünya‘nın etrafında, Dünya Güneş‘in etrafında döner.
Bize, güneş girmeyen eve doktor girer, dedi.
Bütün dünya gelse onu kararından vazgeçiremez. 

Yapı, yapıt, yer adları büyük harfle başlar.

Öğretmenimiz bizi Topkapı Sarayı’na götürecek.
Van Kalesi‘nden bütün Van’ı görebilirsiniz.
Konya’ya giderseniz Mevlana Müzesi‘ni mutlaka gezin.
Bütün gün Antalya Milli Parkı‘nı gezeceğiz.
Hafta sonu Peribacaları‘na gezi düzenleyeceğiz.
Şu sıralar, Sümela Manastırı‘na ziyaretçi akını yaşanıyor.

Soru işareti (?), ünlem işareti (!), nokta (.)’dan sonra büyük harfle başlanır.

Eyvah! Evin anahtarını yanıma almayı unuttum.
Bugün ne yapacağız? Sinemaya gideceğiz.
Yağmur durmaksızın yağdı. Birçok işyerini su bastı.

Sayıların Yazımı

Sayılar, ticari işlemler dışında ayrı yazılır.

Vatani görevimi otuz üç gün sonra bitiriyorum.
Soru bankasında bin sekiz yüz altmış beş soru vardı.
Ülkemize bu yıl tam yedi milyon iki yüz elli bin turist geldi.

Sayılara getirilen ekler ünsüz uyumuna uyar ve kesmeyle ayrılır.

Yarışmada ben 7’nci oldum, o da 8’inci oldu.
Dünkü sınavda 3’üncü soruyu çözememiş.
Yarın saat 13’te veli toplantısına katılacağım.
1984’te işe girdiği şirkette 1987’de müdür oldu.

Büyük sayıların yazımında sıfırlı kısımlar yazıyla gösterilebilir.

Firmamız bu yıl 35 milyon TL kâr etti.
Fabrikamız 2 bin kişiye iş imkânı sağlıyor.
Yoksul ailelere 100 milyarlık gıda yardımı yapıldı.

Not: Çek, senet, fatura, hesap belgesi vb. ticari evraklarda sayılar bitişik yazılır.

Çekin üzerinde ellibin TL yazıyordu.
Faturada yüzonbeşbinbeşyüzkırkiki TL yazıyor.

Tarihlerin Yazımı

Ay ve gün adları, tarih yazımında büyük harfle başlar.

İlk arabasını 10 Nisan 2000‘de almış.
Şair, bu şiiri 5 Ocak 1960‘ta yazmış.
Sanatçı, 27 Eylül 1974 Cuma günü dünyaya gelmiş.

Tarihler rakamla yazıldığında aşağıdaki biçimlerde yazılabilir.

15. 07. 1981
15- 07 – 1981
15/ 07 /1981
15. VII. 1981
15 – VII – 1981
15 / VII / 1981

Kısaltmaların Yazımı

Kısaltmalara getirilen ekler, o kısaltmayı oluşturan sözcük ya da sözcüklerin okunuşuna değil, kısaltmanın okunuşuna göre getirilir ve kesmeyle ayrılır.

Her yıl TBMM’nin açılışını cumhurbaşkanı yapar.
Üniversite öğrencileri burs için İTO’ya başvurabiliyor.
Mahalle halkı İETT’den otobüs seferlerini artırmasını istiyor.
ODTÜ’yü kazanan öğrencilerimize burs vereceğiz.
YÖK’ten yeni sınav sistemiyle ilgili bir açıklama yapılmadı.
Yıl sonunda, ABD’ye teyzemi ziyarete gideceğiz.

Ekeylemin Yazımı

Ekeylem (i-), ek olarak kullanıldığında bitişik yazılır. Sözcük olarak yazıldığında ayrı yazılır. Sözcüklere bitişik de ayrı da yazılabilir.

Bu bina bir zamanlar okulmuş. (okul imiş)
Onun amcası köyde muhtardı. (muhtar idi)
Akşama evdeyseniz uğrayalım. (evde iseniz)
O, gelenleri iyi tanıyormuş. (tanıyor imiş)
Dün sabah onunla buluşacaktık. (buluşacak idik)
Biraz beklerseniz ben de gelirim. (bekler iseniz)
Tuttuğumuz evin kirası fazla değildi. (fazla değil idi)
Derslerine çalışmıyor değildi. (çalışmıyor değil idi)

De’nin Yazımı

Bağlaç olan “de, da” her zaman ayrı yazılır ve “te, ta” şekli yoktur.

Derse gelirken yeni kitaplarınızı da getirin.
Gel de doktorun söylediklerini yap.
Soruları çözerken çok da zorlanmadık.
Hafta sonu teyzemler de bize gelecek.

Not: Cümlede “de” bağlacı her zaman vurgulu olarak söylenir ve bu yönüyle ek olan “de, da”dan rahatlıkla ayrılır. Bir de bağlaç olan “da, de” cümleden çıkarıldığında anlam bozulmaz; ek olan “-da, -de” çıkarıldığında anlam bozulur.

Bu masada biz oturacağız.
Bu masa da bize ait.

Birinci cümlede “-da” eki cümleye bulunma anlamı katmış ve çıkarıldığında cümlenin anlamı bozuluyor. Öyleyse “-da” ektir. İkinci cümlede “da” vurgulu olarak söylenebildiği gibi cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamının değişse bile bozulmadığını görüyoruz. Öyleyse “da” bağlaçtır ve ayrı yazılmıştır.

“Ki”nin Yazımı

Bağlaç olan “ki” her zaman ayrı yazılır. Sıfat yapım eki ve ilgi zamiri olan “-ki” bitişik yazılır.

Anladım ki her insanın içinde bir dünya gizliymiş.
Sen ki sınıfın en çalışkan öğrencisiydin.

Not: Aşağıdaki cümlelerin birincisinde sıfat yapan “-ki”, ikincisinde ise adın yerine geçerek adıl olan ilgi adılı “-ki” kullanılmıştır.

Vazodaki çiçekler birer birer kurumuştu.
Buranın havası, şehrinkinden çok daha temiz.

“İle”nin Yazımı

İlgeç ya da bağlaç olarak kullanılan “ile” sözcüğü, ayrı yazılabildiği gibi, ek biçiminde de yazılabilir. Ek biçiminde yazıldığında “i” ünlüsü düşer. Bu durumda, ünsüzle biten sözcüğe, ses uyumuna göre, “-la, -le” biçiminde eklenir. Ünlüyle biten bir sözcüğe geldiğinde “i” sesinin yerine “y” koruyucu ünsüzü gelir.

Dedem, kardeşim ile beni yanına çağırdı.
Dedem, kardeşimle beni yanına çağırdı.
Yarın ilk uçak ile gelecekmiş.
Yarın ilk uçakla gelecekmiş.
Arkadaşı ile sinemaya gitmiş.
Arkadaşıyla sinemaya gitmiş. 

“Mi”nin Yazımı

Kendinden önceki sözcükten her zaman ayrı yazılır; fakat kendinden sonra gelen eklere bitişik yazılır.

Verdiğim kitabı okudun mu?
Biraz önce kapıyı çalan sen miydin?
Bu evde daha önce kimlerin oturduğunu biliyor musun?

Soru eki “mı” cümleye soru anlamı katmasa bile ayrı yazılır.

Ders zili çaldı hepimiz sınıfa koşardık.
Onu daha önce hiç mi hiç görmedim.

İkilemelerin Yazımı

İkilemeler ayrı yazılır. İkilemeyi oluşturan sözcüklerin arasına virgül (,) konmaz.

İki kardeş el ele verip şirketi büyüttü.
Onunla ara sıra oturup dertleşiriz.
Burada doğru dürüst arkadaşlıklar kurmak zor.
Eski püskü elbiseler içinde bir çocuk yanımıza geldi.
Uçakta aşağı yukarı otuz yolcu vardı.

Not: İkilemeler bir varlığa, bir kavrama ad olduğunda bitişik yazılır.

Elindeki gırgırla halıyı temizledi.
Gömleğin çıtçıtları kopmuştu.

Pekiştirmeli Sözcüklerin Yazımı

Pekiştirilmiş sözcükler her zaman bitişik yazılır.

Şehir tertemiz sokaklarıyla dikkat çekiyordu.
Önümüzde daha upuzun bir yol var.
Yemyeşil bir ormanın içinde yürümeye çalışıyoruz.
Hepimiz karmakarışık duygular içinde onu bekliyoruz.

Bileşik Sözcüklerin Yazımı

Bileşik sözcükler, aynı ya da farklı türde sözcüklerin kalıplaşmasıyla oluşur. Bu sözcükler anlamca bir bütünlük kazanmıştır ve tek bir varlığı, kavramı ya da eylemi karşılamaktadır. Bileşik sözcükler, şu durumlarda bitişik yazılır:

Bileşik sözcüğü oluşturan sözcüklerden en az biri gerçek anlamını yitirirse;

suçiçeği, dalgakıran, birçok, herhangi…

Bileşik sözcüğü oluşturan sözcüklerden en az biri tür değişikliğine uğrarsa;

gelgit, karasinek, bilgisayar, ağaçkakan…

Bileşik sözcükte ses düşmesi veya ses türemesi olursa;

pazartesi (pazar + ertesi)
niçin (ne + için)
sabretmek (sabır + etmek)
hissetmek (his + etmek)

Kurallı bileşik eylemler ve anlamca kaynaşmış bazı eylemler bitişik yazılır.

koşabilmek, şaşakalmak, gidivermek, düşeyazmak başvurmak, vazgeçmek, varsaymak, öngörmek

Satır Sonu Yazımı

Bir sözcük satır sonunda bütünüyle yazılamıyorsa, sözcüğün yazılabilen heceleri yazılıp sonuna kısa çizgi eklenir. Satıra sığmayan heceler sonraki satırın başına yazılır.

Ben, kimselerin uğramadığı bu köye, daha önce görevli ola-
rak gelmiştim.

Satır sonuna sığmayan bileşik sözcük tek bir sözcük olarak hecelenir. Bileşik sözcüğü oluşturan sözcükler ayrı ayrı hecelenmez.

Türlü türlü ağaçlarla ve çiçeklerle dolu bahçede ilgimi hanı-
melleri çekerdi en çok.

Satır sonunda biten özel adlardan sonra kesme işareti konulduktan sonra kısa çizgi (-) konulmaz.

Fakülteden mezun olduktan sonra tayin olduğum Ankara’
dan ayrılmak bana zor gelmişti.
Bir otelde bir araya gelen ilçe belediye başkanları İstanbul’
un sorunlarını ele aldı. 
 

Noktalama İşaretleri

Yazılı anlatımda; duygu ve düşünceleri doğru anlaşılacak biçimde aktarmaya, okumayı kolaylaştırmaya yarayan işaretlerdir. Başlıcaları şunlardır:

Nokta (.)

Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonunda kullanılır.

Öğle vakti, hava birden karardı.
Bütün olanları tek tek anlattım size.

Cümle değeri taşıyan anlatımlardan sonra kullanılır.

-Kitabımı gördün mü?
-Hayır.
-Bu evden ne zaman taşınıyorsunuz?
-Yarın.

Bazı kısaltmaların sonunda kullanılır.

Mdr. (Müdür), Av. (Avukat), bkz. (bakınız), s. (sayfa)

Sayılardan sonra “-ncı” ekinin yerine kullanılır.

10. gün, 52. sıra

Sayılarda binlik kısımları ayırmak için kullanılır.

75.000, 2.500.000

Tarihlerde gün, ay, yıl bildiren sayıların arasına konur.

29.10.1923, 18.06.2006

Saat ile dakika arasına konur.

01.20, 19.45

Virgül (,)

Eş görevli sözcük ya da sözcük gruplarının arasında kullanılır.

Gülleri, karanfilleri bir demette topladı.
İlk radyomuz kahverengi, büyük, hantal bir kutuydu.
Akşam ders çalışmayı, biraz da kitap okumayı planladı.

Sıralı cümleyi oluşturan cümleleri ayırmada kullanılır.

Gemi limana yanaştı, yolcularını indirdi.
Geceden beri yağan yağmur dindi, hava biraz açıldı.

Cümlede özellikle belirtilmek istenen, söylenirken biraz durularak vurgulanan öğelerden (özne, dolaylı tümleç…) sonra kullanılır.

Babam, hep o ağır başlı haliyle gelir gözümün önüne.
Geçen gün, sözlerinle beni çok üzdün.
Orada, hepimiz seninle gurur duyduk.
Beni, bu konuda kimse ikna edemez.

Adlaşmış sıfatların ve işaret zamirlerinin sıfat gibi anlaşılabileceği durumlarda kullanılır.

Hasta, doktora bir şeyler söyledi.
İhtiyar, görevliye bir kâğıt uzattı.
O, adamın günlerdir buralarda dolaştığını söyledi.

Arasözlerin başında ve sonunda kullanılır.

Güneş doğmadan İstanbul’da, kültürün başkentinde, olacağız.
Şiir, edebiyatın en sevilen türü, sanki gündemimizden düşüyor artık.
Lisedeyken, hiç unutmam, sınıfta uzun boylu biri vardı.

Tırnak içinde gösterilmeyen alıntı sözlerin başında ve sonunda kullanılır.

Bu sıkıntıları en kısa zamanda gidereceğiz, dedi.
Bize hep, doğruluktan hiçbir zaman ayrılmayın, der.
Allah’a emanet olun, diyerek yola çıktı.

Hitaplardan sonra kullanılır.

Canım Kardeşim, mektubunu daha yeni aldım.
Sevgili Öğrenciler, siz bu milletin geleceğisiniz.

Sayılarda ondalık bölümlerden önce kullanılır.

2,5 (iki onda beş)
39,6 (otuz dokuz onda altı)

Kendinden sonra gelen cümleyi anlamca pekiştiren, özetleyen “evet, hayır, peki” gibi sözcüklerden sonra kullanılır.

Peki, senin dediğin olsun.
Evet, bu konuda biraz eksiğimiz var.
Hayır, sana inanmıyorum. 

Noktalı Virgül (;)

Birden fazla sıralı cümleyi birbirinden ayırmak için kullanılır.

Kar yağdı, yollar kapandı; okullar tatil edildi, çocuklar buna çok sevindi.

İçinde virgüller bulunan sıralı cümleleri ayırmada kullanılır.

Eskiden burada bahçeli, cumbalı, ahşap evler vardı; şimdi hiçbiri yok.

Aralarında anlamca karşıtlık, neden-sonuç, güçlendirme, tamamlama gibi ilgiler bulunan ve birbirine “ama, fakat, ancak, çünkü, yoksa” gibi bağlaçlarla bağlanan cümlelerde, bu bağlaçlardan önce kullanılır.

Bu iş bizi çok yordu; ama sonunda başardık.
Her gün ilk otobüse biniyorum; çünkü işyerim çok uzak.
Evin her tarafını aradım; fakat cüzdanımı bir türlü bulamadım.

Virgülle ayrılmış bölümler arasında kullanılır.

Roman, hikâye, tiyatro olay ağırlıklı; eleştiri, makale bilgi ağırlıklı yazılardır.
Bugün yemekte çorba, pilav, fasulye; yarın çorba, makarna, kavurma varmış.

Özneyi, içinde virgüller bulunan öğeden ayırmak için kullanılır.

Sevim; Canan, Leyla ve Şebnem kadar çalışkan değil.
Çalıkuşu; Acımak, Yaprak Dökümü ve Damga’dan daha iyi bilinir.

Adlaşmış sıfatın, sıfat gibi anlaşılmaması için virgülün yetersiz kaldığı durumlarda adlaşmış sıfattan sonra kullanılır.

Yaramaz; küçük kardeşini rahat bırakmıyordu.

İki Nokta (:)

Aktarma sözlerde tırnak işaretinden veya konuşma çizgisinden önce kullanılır.

Babam: “Yarın işyerinde bana yardım edeceksiniz.” dedi.
Misafirlerden biri:
-Büyüyünce ne olacaksın bakalım, dedi.

Açıklaması yapılacak veya örnek verilecek sözün ya da cümlenin sonuna konur.

Makale: Bilgi verme amaçlı gazete yazısıdır.
Edebiyat denince birçok insanın aklına iki tür gelir: Roman ve şiir.

Bölme işleminde bölenle bölünen arasına konur.

40:2 = 20, 1000:2 = 500

İki noktadan sonra bir cümle yazılacaksa, cümle büyük harfle; devam eden örnekler sıralanacaksa, örnekler küçük harfle başlar.

Arkadaşım elindeki kitapla yanıma geldi: “Bunu yarına kadar bitirmeliyim.” dedi.
Eski sandıktan birçok şey çıktı: kitaplar, defterler, resimler…

Üç Nokta (…)

Olaylar, nitelikler, adlar, örnekler sıralandıktan sonra benzerlerinin de var olduğunu belirtmek için kullanılır.

Şiirlerinde birçok konuyu işledi: aşk, ayrılık, ölüm…
Edebiyat dünyasına adım atmadan önce birçok hikâye, deneme, şiir… yazmıştım.

Eksiltili (bitirilmemiş) cümlelerin sonunda kullanılır.

Önümüzde masmavi bir deniz…
Karşımızda bütün renkleriyle sonbahar…

Söylenmek istenmeyen sözcüklerin yerine kullanılır.

Olanları… Bey’den öğrendik.

Alıntılardaki atlamaları göstermek için kullanılır.

Ünlü şair bir yazısında: “… Şiirde anlam aramak, eti için bülbül öldürmek gibidir.” der.

Soru İşareti (?)

Soru anlamı taşıyan cümle ve sözcüklerin sonunda kullanılır.

Bu güzel kitabı nereden buldun?
Onu iyi tanıyor musun?
Numaranız?
Doğum yeriniz? 

Sıralanmış sorularda bölümler virgülle ayrılır, soru işareti cümlenin sonuna konur.

Bunları ona öğretmeni mi, arkadaşı mı söylemiş?
Ödevimizi bugün mü vereceğiz, yarın mı vereceğiz?

Kesinliği kanıtlanmamış bilgilerin yanında, ayraç içinde kullanılır.

Hoca Dehhani (? – ?) Divan edebiyatının ilk şairidir.

Not: Soru eki veya soru sözcüğü bulunan cümleler, soru anlamı taşımayabilir. Böyle cümlelerde soru işareti (?) kullanılmaz.

Neden böyle davrandığını söylemedi.
Zor mu zor bir işin üstesinden gelebildik.

Ünlem İşareti (!)

Ünlem bildiren sözcüklerin ve cümlelerin sonuna konur.

Eyvah, geç kaldık!
Hava ne kadar soğuk!

Bir söze inanılmadığını göstermek için, ayraç içinde sözün yanında kullanılır.

Okulda çok başarılı (!) bir öğrenciymiş.
Gençliğinde oldukça güzel (!) şiirler yazmış.

Kesme İşareti (‘)

Özel adlara eklenen çekim eklerinden önce kullanılır.

Ali’nin kardeşi, Bolu’dan Ankara’ya tayin olmuş.

Not: Özel adlara getirilen yapım ekleri, kesme işaretiyle ayrılmaz. Özel adlara gelerek aile anlamı katan çoğul eki de kesme işaretiyle ayrılmaz.

Türkçenin güzelliğini gerçek İstanbullulardan öğrenin.
Bu akşam ailece Orhanlara gideceğiz.

Kısaltmalara getirilen eklerden önce kullanılır.

THYye, İETTden, DSİ’nin, İTÜ’de

Sayılara getirilen eklerden önce kullanılır.

1920’de 12.30’da 6’ncı 18’inci

Şiirlerde ölçü gereği düşürülen seslerin yerine kullanılır.

N’eylersin ölüm herkesin başında (Ne eylersin)
Gayrı benim halim nic’olur (nice olur)

Aldığı ekten dolayı başka bir sözcükle karışabilecek sözcüklerde kullanılır.

O hâlâ bilgi’nin önemini anlamamış. (bilgi)
O hâlâ bilginin önemini anlayamamış. (bilgin)
Sorun’un çözümü için bir araya geldik. (sorun)
Soru’nun çözümü için bir araya geldik. (soru)

Belirtilmek istenen harf veya sözcükten sonra kullanılır.

“Saklambaç” sözcüğünde n’nin m’ye dönüştüğünü görüyoruz.
Dün sınavda taşkın’ın kökünü yanlış belirledim.

Tırnak İşareti (” “)

Alıntı cümlelerin başında ve sonunda kullanılır. Alıntı cümlelerin sonundaki noktalama işareti tırnak içinde yazılır, tırnak işaretinden sonra küçük harfle devam edilir.

Öğretmenimiz: “Sınava geç kalmayın.” dedi
Şoför: “Bu durakta inecek var mı?” diye sordu.

Yazı içinde geçen kitap adlarıyla yazı başlıklarının başında ve sonunda kullanılır.

Tarık Buğra “Küçük Ağa”da Kurtuluş Savaşı’nı işler.
Defterimize “İstanbul’u Dinliyorum” adlı şiiri yazdık.

Cümlede özellikle belirtilmek istenen sözcüklerin başında ve sonunda kullanılır. Tırnak içine yazılan sözcük özel adsa büyük harfle, özel ad değilse küçük harfle başlar.

Onun şiirlerinde “musiki” her şeyden önce gelir.
Yazarın “Sergüzeşt” adlı bir romanı vardır.

Not: Tırnak işaretinden sonra kesme işareti kullanılmaz.

Yazar, “Karabibik”te bir Anadolu köyünü anlatır.

Tek Tırnak İşareti (‘)

Bir alıntının içinde başka bir alıntıyı göstermek için kullanılır.

Ünlü sanatçı: “Dil, toplumun en önemli değeridir. Konfüçyüs ‘Bir toplumu yıkmak istiyorsanız işe dilinden başlayın’ der.” dedi. 

Ayraç ( )

Cümle içindeki açıklayıcı sözler ayraç içinde yazılır.

İlk kitabımı yayımladığımda (1965) lise öğrencisiydim.
Batılı anlamdaki ilk yapıtlarımızı (Şair Evlenmesi, Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat) yayınevimiz sadeleştirerek yayımlayacak.

Bir sözcüğün eşanlamlısı ayraç içinde yazılır.

Birçok öğrenci ilgeç (edat) konusunda zorlanıyor.
Bu şiirde benzetme (teşbih) sanatına yer verilmiş.

Tiyatro ve piyes metinlerindeki davranışlar ayraç içinde verilir.

Adam (Ayağa kalkarak): “Benimle böyle konuşamazsınız.” dedi.
Zavallı anne (Sessizce yerine oturur): “Onu çok özledim.” dedi.

Yabancı sözcüklerin okunuşları ayraç içinde yazılır.

Moliere (Molyer) komedileriyle tanınmış bir sanatçıdır.

Kişilerin ölüm ve doğum tarihleri ayraç içinde yazılır.

Baki, (1526 -1600) döneminin en ünlü şairidir.

Özdeyiş gibi alıntı cümlelerin sonunda söyleyenin ismi ayraç içinde yazılır.

“Bir milleti bağımsızlığa kavuşturan da köleliğe düşüren de eğitimdir.” (Atatürk)

Köşeli Ayraç ( [ ] )

Ayraç içine alınan bir açıklama için gereken yeni bir açıklama köşeli ayraç içinde yazılır.

Daha ortaokuldayken farklı türlerdeki dünya klasiklerini (Suç ve Ceza [roman], İlyada [şiir], Hamlet [tiyatro]) okumuştum.

Kısa Çizgi (-)

Arasözlerin başında ve sonunda kullanılır.

Yarın ilk derse -eminim- yine geç kalacak.
Fuzuli -edebiyatımızın en lirik şairi- yeterince tanınmıyor.

Bir olayın başlangıç ve bitiş tarihleri arasında kullanılır.

Nedim, Lale Devri (1718 -1730) şairidir.
Sanatçı, 1918-1994 yılları arasında yaşamıştır.

Birbiriyle ilgili iki adın arasında kullanılır.

Uçakla İstanbul – İzmir arası bir saat sürüyor.
Türkiye – Brezilya maçını dört gözle bekliyoruz.

Dilbilgisinde kökler ve ekler arasında kullanılır.

simit – çi
alış – kan – lık
yol – cu – lar – a
tanı – dık – lar – ımız – dan

Satır sonunda bitmeyen sözcüklerin bölünmesinde kullanılır.  

edebiyatı-
mızda
şairleri-
mizin

Rakam veya sayılar arasında (“ila” anlamında) kullanılır.

Kitap fuarı 15-25 Eylül’de yapılacak.
Seni soran 35 – 40 yaşlarında biriydi.

Eski metinlerdeki Arapça, Farsça tamlamalar arasında kullanılır.

derd-i aşk, terk-i diyar, bülbül-i şeyda

Yalnız yazıldığında eklerin başında kullanılır.

-e hali, -sız yapım eki, -ce eşitlik eki

Eylemlerin sonuna mastar eki (-mek, -mak) yerine kullanılır.

yaz-, bekle-, gör-, tanı-, yavaşla-

Uzun Çizgi ( – )

Konuşma metinlerinde cümlelerin veya sözlerin başında kullanılır:

Gazeteci ünlü şaire sordu:
– Şiir gençlik döneminde mi yazılır? Ünlü şair cevap verdi:
– İnsanın kendini genç hissettiği her dönemde yazılır.